بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

نٓۚ وَٱلۡقَلَمِ وَمَا يَسۡطُرُونَ ١

Nun. Kaleme ve onunla yazılanlara andolsun ki;

– İbni Kesir

مَآ أَنتَ بِنِعۡمَةِ رَبِّكَ بِمَجۡنُونٖ ٢

Sen, nimeti sayesinde bir deli değilsin.

– İbni Kesir

وَإِنَّ لَكَ لَأَجۡرًا غَيۡرَ مَمۡنُونٖ ٣

Doğrusu senin için tükenmeyen bir mükafat vardır.

– İbni Kesir

وَإِنَّكَ لَعَلَىٰ خُلُقٍ عَظِيمٖ ٤

Muhakkak ki sen; büyük bir ahlak üzerindesin

– İbni Kesir

فَسَتُبۡصِرُ وَيُبۡصِرُونَ ٥

Yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler;

– İbni Kesir

بِأَييِّكُمُ ٱلۡمَفۡتُونُ ٦

Hanginizin aklından zoru olduğunu.

– İbni Kesir

إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعۡلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِۦ وَهُوَ أَعۡلَمُ بِٱلۡمُهۡتَدِينَ ٧

Muhakkak ki senin Rabbın; kendi yolundan sapanları çok iyi bilir. Ve O, hidayete erevleri de en iyi bilendir.

– İbni Kesir

فَلَا تُطِعِ ٱلۡمُكَذِّبِينَ ٨

Öyleyse sen; yalanlayanlara uyma.

– İbni Kesir

وَدُّواْ لَوۡ تُدۡهِنُ فَيُدۡهِنُونَ ٩

Onlar isterler ki; sen yumuşak davranasın da kendileri de yumuşaklık göstersinler.

– İbni Kesir

وَلَا تُطِعۡ كُلَّ حَلَّافٖ مَّهِينٍ ١٠

Sen; yemin edip duran, izzet-i nefsi bulunmayana uyma.

– İbni Kesir

هَمَّازٖ مَّشَّآءِۭ بِنَمِيمٖ ١١

Daima ayıplayan ve laf getirip götürene.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu